İkinci Öğretim Arkeoloji Vicdansızlığı ve #Arkeolog İstihdamı
Son günlerde işsiz arkeologlar ordusu ve adayları sosyal
medya üzerinden olabildiğince yoğun bir biçimde #arkeolog istihdamı etiketiyle
sesini duyurmaya çalışıyor. Oldukça örgütsüz ve spontane gelişen bu birliktelik
biraz olsun ses getirebilmiş durumda.
İşsiz arkeologların ve hem işsiz hem arkeolog adayı
arkeoloji öğrencilerinin bu dayanışması oldukça olumlu. Ve seslerini duyurmak
için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu noktaya kadar bir sorun yok. Ancak bu
mücadelenin içine aktif olarak katamadıkları ve destek bekledikleri bir kesim
var : Akademisyenler.
Mücadele edenler adına soruyorum: Arkeoloji hocaları,
akademisyenler ellerinden geleni yapıyorlar mı ?
Neden bu yükselen sese en üst
perdeden destek vermiyorlar ? Yada verdikleri destek yeterince duyulmuyor
mu ?
İkinci Öğretim Destek Değil Köstektir…
Arkeoloji bölümlerinden yılda yüzlerce öğrenci mezun
olurken, atama sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, nedir bu
akademisyenlerin ikinci öğretim açma sevdası. Binlerce arkeolog mezun ve işsiz iken
arkeoloji bölümlerine ikinci öğretimler açarak daha fazla işsiz arkeolog
yetiştirmeye paydaş olmanın bir açıklaması olmalı elbet.
Bir elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki arkeoloji bölümü,
ikinci öğretimlere karşı çıkıyor ve açmıyor. Onlara saygı duymakla beraber “neden
sizde açmıyorsunuz ?” sorusunu size bırakıyorum.
Eğer arkeolog istihdamı sorunu konuşulup tartışılacaksa bu
kısım net bir şekilde eleştirilerek ortaya konulmalıdır. Akademisyenlerin
arkeolog istihdamı hakkında söz söylemeleri, hatta - çok zor bir istek ama - bir araya gelip, neler yapabiliriz,
yetkililere ne gibi çözümler sunabiliriz odaklı çalışmaların içinde olmaları
sağlanmalıdır.
Arkeoloji bir bütündür. “Arkeoloji bir yaşam tarzıdır”
cümlesi, içinde sadece romantizm barındırmaz. Hayatın gerçeklerini ve
zorluklarını da içerir. İşsiz arkeologların ve işsizliğe aday binlerce
arkeoloji öğrencisinin sorunları için arkeoloji camiasının kafa yorması, bir
araya gelmesi ve bazılarının vicdanlı olması gerekir.
Son olarak; yılda
yüzlerce mezun veren ama iki yılda bir, on kişinin ataması yapılan bir meslek
grubuna, “herkes mezun olduğu işi yapacak değil ya” demek vicdansızlığın en
büyüğüdür.
Bir sonraki yazıda “arkeologlar neden bir meslek grubu
olarak sayılmıyor, neler yapılmalıdır, kimlere görev düşüyor ?” sorularına
değineceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder